18 Mart 2012 Pazar

İmparator'un Aslanları Pes Etmedi / Fenerbahçe 2-2 Galatasaray


   Kadıköy'deki makus talih az kalsın değişiyordu. 90+4'te direğe takılan Baros'un şutu 70 dakika boyunca rakibini sahasına hapseden Galatasaray'ın "Ben boşuna bu ligin kralı değilim " sözünün ispatı niteliğindeydi.

  Maça Fenerbahçe tek,Galatasaray ise çift forvet başladı.Bu da Kadıköy'de kendine aşırı güvenen ve neredeyse galibiyetten emin olan ev sahibi taraf için bir çelişkiydi.Fatih Terim ise takımını 4-4-2 ile sahaya sürüp yine Emre Çolak ve Semih Kaya gibi iki genç isme düşünmeden şans verdi.Maça iki tane jeneriklik golle başlayan Fenerbahçe herkesin akıllarına "6 'mı geliyor acaba ? " sorusunu düşürüverdi.Ama unutulmamalıdır ki bu gollerin hiç biri organize gelip gerçekleşen goller değil.Sow'un müthiş röveşatası ve Alex'in harika golü. 

  Gollerden sonra Fatih Terim tıpkı 6 Kasım 2002'deki 6-0'lık maçta olduğu gibi takımını ileriye gitmesi ve önde basması için cesaretlendirdi.Özellikle erken yenen iki golün etkisiyle oyun içinde sinen Felipe Melo ve Selçuk biraz hareketlenip orta sahada pas yapmaya başlayınca orta sahanın hakimiyeti kısa sürede Galatasaray'a geçti. Ve Galatasaray defans çizgisini orta sahaya kadar çıkararak Fenerbahçe'yi kendi yarı sahasına hapsetmeyi başardı.Üst üste kanat organizasyonları kuran Galatasaray özellikle Ziegler'in kanadından Fenerbahçe'yi bir hayli hırpaladı.Ve kanat organizasyonundan olmasa da Fenerbahçe'nin defansını ortadan yarıp Elmander'le farkı bire indirdi sarı kırmızılılar.Ardından Necati'nin kafa vuruşu cılız ve güçsüz gitmese belki de mücadele ilk yarıdan 2-2 olacaktı.



  İkinci yarıda da Galatasaray kaldığı yerden devam etti.Rakibine ikinci yarı kalesine gelmesine izin vermeyen Galatasaray kurduğu baskı sonucu rakibini hamle yapmaya zorladı.Stoch'u çıkarıp skoru korumak adına Selçuk Şahin gibi bir defansif oyuncuyu oyan alan Aykut Kocaman rakibinden çekindiğini hem fazlasıyla belli etti hem de oyuncularına bu anlayışı aşılamış oldu.Galatasaray takımı ise rakibin çekinmesinden daha da hırslanarak rakibinin üstüne ailecek gitmeye başladı.Sağdan Eboue ve hatta soldan da sezon boyunca belkide en iyi maçını çıkaran Hakan Balta önlerindeki kanat oyuncularıyla rakibi tamamen yarı sahasına hapsettiler.


  
 Galatasaray'da Aydın-Emre Çolak değişikliği ile sola geçen Engin,Gökhan Gönül'e zor anlar yaşattı.Özellikle içeriye kat ederek defans hattının dengesini bozmaya çalışan Engin'e Aydın'ın da diri görüntüsü eklenince Eboue'nin desteği ile Fenerbahçe'nin kanatları bir hayli hırpalandı.Ve nitekim gol Selçuk'un füzesinde geleceğinin sinyallerini vermişti.Dönen topta Hakan Balta ayağını mükemmel yaratıp şık bir vuruşla köşeyi gördü.
  

Hakan Balta bu sezon ki ilk golünü Fenerbahçe'ye attı.


  Golden sonra Aykut Kocaman Bienvenu 'yu oyuna alarak yeniden golü aradı.Ama maçın şüphesiz en kritik anı 90+4'te yaşandı.İki dakika önce Engin'in etkisiz vuruşu ile golü kaçıran Galatasaray bu kez'de Selçuk'un serbest vuruşuna dokunan Baros'un topunun direkten dönmesiyle 12 yıllık Kadıköy geleneğini bozmak üzereydi.Şans melekleri Fenerbahçe'nin yanında olunca Galatasaray tarihe altın harflerle yazılacak bir galibiyetten yoksun kaldı. Ancak akıllarda Galatasaray'ın harikulade oyunu ve şüphesiz uzun yıllar hatırlanacak 90+4'te direkten dönen pozisyon,Elmander'in inanılmaz mücadelesi ve Fatih Terim ile yardımcısı Hasan Şaş'ın alnını yaran "Büyük (?) Fenerbahçe Taraftarı" kaldı.