24 Ekim 2012 Çarşamba

Aslan Boğulmaktan Son Anda Kurtuldu / Galatasaray 1-1 CFR Cluj



  
   Galatasaray için grubun en kritik karşılaşması.Ve ne yazık ki o gün kıyamet gibi yağan bir yağmur.Sonuç ise konserler nedeniyle zaten zarar görmüş zemine birde yağmur eklenince Galatasaray-Cluj maçı bir havuz partisini andırdı. Bu nedenle maçla ilgili konuşulacak çok fazla teknik detay oluştu.Ama aynı zamanda saha ve zemin şartları nedeniyle bu konuşacaklarımızın hepsi laf-ü güzaf'a dönüşmüş oldu.


  Galatasaray gene sahaya basmaya ve Fatih Terim'in deyimiyle " Bam bam bam vurmaya,oynamaya " çıkmıştı.Ancak saha şartları bunun belirlenen plan dahilinde olamayacağını ilk dakikadan bize gösterdi.Cluj 'un attığı mı diyelim yoksa Galatasaray'ın yediği mi diyelim hatta ve hatta Galatasaray'ın kendine attığı mı diyelim bilemiyorum.Ancak 19.dakikadaki gol saha şartlarını da göze alarak benim gözümde bırakın Şampiyonlar Ligi iddiasını Uefa Avrupa Ligi için bile ipimizin çekildiğini düşündüğüm goldü.Ancak rakibin golün hemen ardından eksilmesi ile yeniden havaya giren Galatasaray rakip kaleye yüklenmeye başladı.Tabi bu zeminde yapılacak tek yolla.Doldur boşalt ve yanlamasına karambol ortalarıyla.Bunlardan birinden penaltıda çıkardık.Ancak Felipe Melo bence fazla basit bir vuruş yaptı.Daha sert ve darbeli bir vuruş yapmalıydı bu zeminde.Üstüne Elmander'i de sakatlığa kaybedince soyunma odasına giderken moraller düşük suratlar asıktı.Cabası Braga Old-Trafford'da 2-1 öndeydi.




 İstanbul'a 1 puan için gelen Cluj'da 10 kişi kalınması dışında işler yolundaydı.Hatta bir rüyayı bile yaşıyorlardı.Çünkü normal düzgün bir zeminde çok zorlanacakları Galatasaray'a karşı belki bir eksikle oynuyorlardı ama skor ve zemin onların tarafındaydı.Bu bozuk zeminde şişirme ortalarla gol aramaktan başka çaresi olmayan Galatasaray'a karşı Cluj takımı stoper ve ön liberoları ile 18 ve çevresini kalabalık tutup havadan gelecek her ortaya karşı hazır bir şekilde bekliyorlardı.Bu onlar adına tehlikenin yönünü bilmeye olanak sağlıyordu.Amrabat'ın sezon başından beri gözüken etkisiz ve silik görüntüsü onun gibi teknik oyuncular için kabus yaşatan bu saha şartlarında birden silindi.Amrabat özellikle sol kanattan ters ayağına alıp yaptığı ortalar ve mücadelesi ile Galatasaray'da dün sahanın en iyisiydi.


 Yine Amrabat'ın ters kanattan yaptığı ortaya iyi yükselen Burak'la eşitliği yakaladık.Daha sonra ise baskısı devam etti elbette Galatasaray'ın.Ancak bu saha ve zemin şartlarında 1-1'e de razı olduk.




    Bu sonuçla ilk puanımızı almış olduk.Ancak gruptaki kredimizi de bitirdik.Manchester'dan gelen United zaferi ile yüreğimize su serpilmiş oldu.Artık bundan sonra sadece gruptaki ikinci bilet için değil 3.olup Uefa Avrupa Ligine gidebilmek içinde Galatasaray'ı bekleyen 2 zor deplasman ve içerideki Manchester maçı var. Manchester'ın bize gelene kadar kayıpsız olup grup liderliğini garantilemesi çok önemli.Bize karşı yedek takımla ve rahat oynayacak bir Manchester'a karşı kazanmaktan başka çare yok.Cluj'un da Galatasaray seviyesinde bir takım olmadığı kesin.Romanya'dan zaferle dönmemek için hiçbir sebep yok. Braga ile grubun son maçı final havasında olacaktır.


  Bugünkü karşılaşma için Fatih Terim'i veya takımı eleştirmek gibi bir hadsizlik yapmayacağım.Ancak yönetimin konser,kongre gibi organizasyonlarda daha takipçi olması gerek. Stat zeminine yeterli ilgi ve önemin verilmediği apaçık ortada.