13 Ekim 2011 Perşembe

Hedef-Sonuç İlişkisi ve Hırvatistan Sorunsalı

Hiddink Milli Takımımızın başına geçtiğinde ondan herkes gibi bende çok şey beklemiştim.Ama Almanya ile aynı grupta yer aldığımızı düşündüğümüzde, Hiddink'ten daha çok takımın futbolunu üst seviyelere çıkarmasını istemiştim ve aslında istemiştik millet olarak.Almanya'nın rahatça birinci olacağını biliyorduk.Çünkü disiplin abidesi Almanlar'la uğraşmak hiç ama hiç kolay değildi.Ama işin diğer tarafına baktığımızda oyun olarak Milli Takımımızın bulunduğu nokta pek de iç açıcı değil maalesef.Özellikle içerde çok zorlanarak kazandığımız Kazakistan ve Azerbaycan maçlarıyla durumun vehameti daha da ortaya çıkıyor maalesef.



Grupta "kim ikinci olmalıydı" ,"kim daha çok hakediyordu ikinciliği" diye sorduğumuzda bana kalırsa tartışmasız ikinciliği biz hakediyorduk.Bunun en açık göstergesi ise grupta direk çekiştiğimiz Belçika'yı içerde yenip,dışarıda 1 puan almayı başardık.Aynı şekilde grubun diğer önemli takımı Avusturya'yı da içeride yenip,deplasmanda da 1 puan çıkarmasını bildik.Hatta 90.dakikada 3 puanı avuçlarımıza vermişlerdi ancak Arda penaltıyı değerlendiremedi.

Yukarıda anlattığım hoş detaylar haricinde maalesef grup serüvenimizin kötü tarafları da var.Azerbaycan'a deplasmanda mağlup olmamız gibi.Ve ayrıca ne kadar 3 puanı alsakta Kazakistan'ı ve Azerbaycan'a karşı evimizde çok zorlanmamız.
 Özellikle bu karşılaşmalarda oyuncularımızın birbirinden kopuk oynaması,zaten kapanmaya ve 1 puana razı iki takımın ekmeğine yağ sürdü.Her iki maçta da sahada özellikle hücum anlamında birbirinden çok kopuk ve yardımsız oynayıp,orta saha oyuncularımız rakip ceza sahasına neredeyse hiç yaklaşmayınca Burak Yılmaz rakip stoperlerle tek başına boğuşmak durumunda kaldı.İki maçta da geçen sezon Trabzonspor'dan alışkanlıklarını sürdüren Selçuk İnan ve Burak Yılmaz işbirliği bize bu karşılaşmalarda en azından skoru ve puanları getirdi.


Bundan sonra ise Play-Off'ta daha sert bir kaya gelicek karşımıza.Hırvatistan.İlk bakışta Yunanistan'ın ardından ikinci olmaları Hırvatistan'da da bize benzer sıkıntılar olduğunu gösterebilir.Ancak  Hırvatistan takımında çok ama çok tehlikeli isimler yer alıyor.Ve herşeydan önemlisi Euro 2008'te büyük hayal kırıklığı ile elenselerde Slaven Bilic ile yol devam etmeleri teknik anlamda bir istikrarın olduğunu gösteriyor.Yani 3 yıldır takımın başındaki Bilic, muhtemelen Hiddink'in bizim Milli Takımımıza geldiği günden bu yana oturtamadığı sistemi,iyi veya kötü ,yanlışlarıyla veya doğrularıyla oturtmuş durumda.Bu bizim için büyük dezavantaj olabilir.Tabi birde Hırvatlar bu eşleşmeye Euro 2008'in rövanşı gözüyle de bakarlarsa deplasmanda oynayacağımız maçta işimiz daha da zor olacaktır.

                                                                                                                                          Anıl Yazar 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder