34 Haftanın şampiyonu Galatasaray şike olaylarının üstüne sünger çekmek için ve de Ligtv'nin zararlarını karşılamak için uydurulan Play-off'ta yada nam-ı diğer "Süper Final" 'de evinde yaptığı gereksiz puan kayıplarıyla çok önceden garantileyeceği şampiyonluğu resmileştirmek için işi Saraçoğlu'na bıraktı.Fenerbahçe'ye karşı normal sezonda Kadıköy'deki maçta rakibini adeta ellerinden kaçıran sarı kırmızılılar bu maçta en azından bir Galatasaray'lı olarak bana güven veriyordu.
Maça son derece temkinli başlayan iki takım pas hatası yapmamak adına fazla ince eleyip sık dokuyunca iki takımdan da sürekli pas hataları geldi.Özellikle Galatasaray oyunu maçın ilk dakikalarından itibaren kendi yarı sahasından kapanarak kabul etti.Necati ve Elmander'in ön alandaki baskısı yerini bu kez orta alandaki sarı kırmızılı formayı kalabalıklaştırmak için orta saha alan daraltmasına bıraktı.Ancak Elmander'in sakatlanarak oyunu terk etmesi hem ileri uçtan başlayan baskıyı azalttı hem de ileride topu tutup takımı rahatlatacak oyuncu eksikliğini fazlasıyla hissetti Galatasaray.Çünkü Baros bu sayılan özelliklerin neredeyse hiçbirini gerçekleştiremiyordu.
İlk yarı biterken Galatasaray'ın kalesinde Dia'nın pasına topuğuyla dokunmak isteyen Semih'in pozisyonu dışında pozisyon yaşanmadı.Fatih Terim'in öğrencileri kalelerini çok iyi savundular.Galatasaray adına ise Elmander'in oyunu terk etmeden önce yakaladığı yarım pozisyonu sayabiliriz.
İkinci yarının başında Gökhan Gönül ve Alex'in oyuna girmesi bekliyordum.Çünkü ilk yarıdaki Fenerbahçe üretkenlikten bir hayli uzaktı.Nitekim Dia'nın atılmasıyla artık risk almaya başlayan Aykut Kocaman Alex ve Bienvenu hamleleri ile oyunu çevirmek istedi.Ancak Alex'in hazır olmayışı işlerini iyice zorlaştırdı.İkinci yarıdaki tek tehlikeyi yaşanan korner karambolünde Semih'in kafası Muslera'ya takıldı.Zaten Fenerbahçe'nin sağlam ve katı Galatasaray savunmasını aşması içinde böyle karambollere ihtiyacı vardı.
Maçtan sonra yaşananlar yine rezaletti.Yıldırım Demirören'in Fenerbahçe'si şampiyonluğu kaybedince yüzünden düşen bin parça oldu.Fenerbahçe taraftarları ise çılgına dönüp terör estirdi.Devrilen polis otolarını yakma girişimleri soyunma odasına girip Galatasaray'lı kafileye saldırma girişimlerinde bulunuldu.Ve bu rezaletler zincirine son olarak ışıkları kapanan statta kupayı karanlıkta ve kimden aldığını bilmeyen bir Şampiyon vardı.
Galatasaray bu şampiyonluğuyla hem Fenerbahçe'yi ,hem TFF'yi hem PFDK'yı hem Etik Kurulunu yani kısacası bütün haksızlıkları,yalanları dolanları yendi.
Bu yazının ardından genel bir sezon değerlendirmesi yine blogda yerini alacak.Ancak artık söz Şampiyonluk karelerinde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder